Kasten Yaralama Suçu
Bu suça ilişkin olarak TCK m.86/1’ de “kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının yâda algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi cezalandırılır.” denmektedir. Burada korunan hukuksal yarar ise beden dokunulmazlığıdır. Bu dokunulmazlık ise hem fiziki hem de psikolojik bütünlüğü kapsamaktadır.
Kasten yaralama suçunun faili herkes olabilir. Ancak bu suç TCK m. 86/3’ te sayılan kişilerce (üstsoy, altsoy, eş, kardeş) işlenmesi halinde ceza ağırlaştırılır.
Bu suçun mağduru ise ancak fail dışında bir kişi olabilir. Kişinin kendisine kasıtlı olarak zarar vermesi kasten yaralama suçunu oluşturmaz.
Suçun maddi konusu bir başka kişinin sağlığı ve beden bütünlüğü olduğu için, kişinin bizzat kendisine yönelik olarak bu suçu işleyebilmesi mümkün değildir. Beden bütünlüğüne ilişkin koruma doğumla birlikte başlar, ölümle de sona erer. Öğretide tartışmalı olan sorun ise çocuğun henüz ana rahminde iken gördüğü zarar nedeniyle bu suçun oluşup oluşmadığıdır.
Suçun maddi unsurunu oluşturan fiiller TCK m. 86/1 ‘de başkasının vücuduna acı verme veya sağlığın ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olma biçiminde seçimlik olarak belirtilmiştir. Kasten yaralama suçunun maddi unsurları oluşturan fiil, icrai olabileceği gibi ihmali de olabilir. TCK m. 88’de ihmali olarak işlenmesi durumunda cezada indirim olanakları düzenlenmiştir.
Vücuda acı vermeden kasıt vücut bütünlüğünü bozmaya yönelik her türlü harekettir. Mağdurun vücuduyla temas edildiği durumlarda bu koşul genellikle gerçekleşmiş olmaktadır. Ancak bu koşuldan bahsetmek için mutlaka vücutla temas etmeye gerek yoktur. Örneğim kişinin görme yetisini bozacak şekilde gözünün içine ışık tutulması da bu çerçevede cezalandırılabilir.
Sağlığın bozulmasına neden olma, mağdurun organizmasının normal çalışmasında bozukluk meydana getirmesini ifade eder.
Algılama yeteneğinin bozulmasına neden olma kişinin psikolojik durumunda ortaya çıkan olumsuz değişiklikleri ifade etmektedir. Algılama yeteneğinin bozulması ile akıl hastalığını birbirine karıştırmamak gerekir.
Kasten yaralama suçunun oluşması için genel kast yeterlidir. Ancak olası kastla işlenirse TCK m.21/2 uyarınca cezada indirim sebebi olur. Kasttan anlaşılması gereken ise failin, mağdura yönelik vücuduna acı verme ve ya sağlığının yâda algılama yeteneğinin bozulmasına yönelik bir fiili isteyerek gerçekleştirmesidir.
Burada kasten yaralama suçunda hukuka aykırılığı ortadan kaldıran nedenler ;
Bu suçun teşebbüs alanının değerlendirilmesinde ise icra hareketlerinin tamamlanıp tamamlanmadığına değil, o ana kadar yapılan hareketlerin beden bütünlüğüne yönelik ortaya çıkardığı tehlikeye bakılacaktır. Çünkü kasten yaralama bir zarar suçudur.
CEZANIN AĞIRLAŞTIRILMASINI GEREKTİREN NİTELİKLİ HALLER
TCK bu suçun nitelikli hallerini m. 86/3 ve 87’ de açık bir şekilde belirtmiştir.
TCK m. 86/3’ te Öngörülen Nitelikli Haller:
TCK m. 87’ de Öngörülen Nitelikli Haller:
TCK m. 87/2’ de Öngörülen Nitelikli Haller:
DAHA AZ CEZA VERİLMESİNİ GEREKTİREN NİTELİKLİ HALLER:
TAKSİRLE YARALAMA SUÇU
TCK m. 89’ da ki suç, yaralamanın gerçekleşmesi ile tamamlanan bir zarar suçudur. Meydana gelen zararın önemi yoktur. Taksirle öldürmede olduğu gibi icrai yâda ihmali davranışla suçun oluşması mümkündür. Taksirle yaralama suçu ile kasten adam yaralama suçu arasındaki en önemli fark, taksirle yaralamada failin dikkatsiz ve özensiz davranışı neticesinde yaralamanın gerçekleşmesidir.
Cezanın Ağırlaştırılmasını Gerektiren Nitelikli Haller:
Failin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketi sonucu birden fazla kişi yaralanırsa bu suçun nitelikli hali oluşmuş olur. Burada önem arz eden husus ise kovuşturulması şikayete tabi olduğundan şikayetçi olmayan mağdurlar hesaba katılmayacaktır.
Söz konusu nitelikli haller, kasten yaralama suçu için m.87/1 ve2 de öngörülen nitelikli haller ile aynıdır. Fakat kemik kırılması açısından (m. 89/2-b) farklılıklar mevcuttur. Şöyle ki kasten yaralama suçunda nitelikli hal açısından çıkığa da yer verilmişken, taksirle yaralama suçunda sadece kemik kırılmasından bahsetmiştir.